KAHRAMANLAR
Üzerime düşüyor yine sabah ezanı sesleri
Yine her yer maviye boyandı ve
Yine mucizeler..
Hayatın bana sunduğu tüm güzelliklerin zirvesindeyim artık
Allah'a o kadar yakın hissediyorum ki kendimi, bu tarifsiz gücüm, bitmeyen sabrım bundan olsa gerek...
Sıra sıra kelimeleri, pek şirin biraz da bilmiş ifademle, yanyana dizmesini iyi bilen ben, kalakaldım öyle bir şaşkın, bir gülen, bir ağlayan...
Aklımı sorguluyorum bazen, buradasın di mi? diye. Çıt yok..Yok yok buradadır diyorum..
İçeriden bir ses, “şşşt ben yüreğinim, bana bak sen artık boşver aklı maklı”..
E doğru, cevap bile vermiyor zaten...
Derin bir nefes alıp kokluyorum zorlu mücadelenin minik iki kahramanını..Evet onlar birer kahraman. Erken geldiler..
Biz baştan başarırız dediler, ben dayanamayıp ellerimi ısırırken onlar gülümsediler ve uyurken bile gülümsediler o günlerde içimden çıkıp kollarıma gelememişlerdi, kollarımdan yataklarına geçememişlerdi,hazırladığım tulumlarını bile giyememişlerdi..
Ben çok üzgündüm..
Parmağım minik ellerinden hiç ayrılmadı. Ben konuştum ve kahramanlar dinlediler.
Beni yine annelikle taçlandırdılar. Atlas'a ”Abi” madalyası taktılar. Bu iki kahraman bizi kocaman bir aile yaptılar...
Şimdi uyuyorlar odalarında, biz parmak uçlarımızda yürüyoruz..
Hep yavaş konuşuyoruz sanki..
Gülben.